Renkleri görme şekliniz, konuştuğunuz dile bağlıdır.

Yaz gelecek mi, derken; kapıya çoktan dayandı bile. Etraf, iç dünyamız renkli hülyalara ev sahipliği yapıyor.
İnsan gözü fiziksel olarak milyonlarca rengi algılayabilir . Ama hepimiz bu renkleri aynı şekilde tanımıyoruz.

Doğduğumuz günden beri nesneleri, renkleri, duyguları ve anlamlı olan hemen hemen her şeyi dili kullanarak kategorilere ayırmayı öğrendik. Ve gözlerimiz binlerce rengi algılayabilse de, renk hakkında iletişim kurma şeklimiz - ve renkleri günlük hayatımızda kullanma şeklimiz bu devasa çeşitliliği tanımlanabilir, anlamlı kategorilere ayırmamız gerektiği anlamına gelir.

Renkleri algılama şeklimiz de yaşamımız boyunca değişebilir...

Bu yazın renkli dünyası, cıvıl cıvıl kafeler, caddeler ve kıyafetlerimize yansıyor. Her mevsim renkli olanlara, şapka çıkaranlardan biri olmuşumdur renklenenlere, biraz renklerin dilinden bahsetmek istiyorum.

Araştırmalar, renklerin insanların psikolojisini etkilediğini gösteriyor. 
Beyaz, temizliğin ve saflığın rengi olduğu için hastanelerde; mor asaleti temsil ettiği için lüks markalarda; kırmızı iştah açtığı için restoranlarda tercih edilmektedir. Yapılan bir çalışmaya göre, sakinlik ve dinginlikle eşleştirilen mavi rengin kullanıldığı sokak lambaları, bulunduğu çevredeki suç oranının azalmasına yardımcı olabiliyor.

Yine benzer bir makalede, sporcuların kırmızı renk sayesinde daha hızlı ve güçlü fizyolojik tepkiler verdiğinden bahsedilmektedir.

Yeni karşılaştığımız bir kişi, renkli ve sıcak tonlar tercih ettiyse; beynimiz karar verirken genellikle, duygu ve düşüncelerine güvenir ve “onu” samimi olarak nitelendirir.

Renklerin bu kodlarından kısaca bahsedecek olursam; gri, diplomatik bir renktir. Hareketsizliği ve yavaşlığı temsil eder. Kahverengi ise tam tersine insanların daha hızlı hareket etmesini desteklemekteymiş. Yeşil, doğanın kendisidir; güven veren bir renk olduğundan, bankalar çoğunlukla yeşil rengini kullanır. Sarı, neşe ve samimiyetin temsilcisidir. Siyah, hırsı ve gücü anlatır. Turuncu, gözler üzerinde dikkat çekici bir etkisi vardır; eğer bir üründe bu rengi seçerseniz, markanın herkese ait olduğunu düşünebilirsiniz. Bronz, negatif bir enerji yayar; tepki almak için ideal bir seçimdir.

Sonuç olarak, renklerin bu denli etkileyici güce sahip olması; bazı kavramlar ile eşleştirmemize yol açan en büyük sebeplerdendir. Renkleri gözlerimizle değil beynimizle algılar ve ifade ederiz. Renkler belirli kodlarıyla hislerimizi yönlendirmekte işin ustası.
Bu yüzden hep renkli kalın!