• 22 Şubat 2025 Cumartesi 14:25:47

Fiyatlar - Hesaplar

Savaş, pandemi, elektrik, petrol krizi, artık her ne ise sebebi... Kalemlerin, kağıtların hesap ve kitapların altında boğulmuş haldeyiz. Büyümüş gözler ile yukarı ve karşıya bakan o sarı smileye dönmüş haldeyiz. Yine de iyiyiz. :) 
 
Vera mesaj attı birkaç gün önce, güzel arkadaşım... Eşi İstanbul'dan teneke kutu içinde baklava getirtmiş. Bir kilo baklava. Fiyatı 328,48 Lira. Önce "Vay anasını..." konuşmalarını ve dedikodusunu yaptık, sonra da girdik 'Doğru mudur' diye sitesine baktık. Doğru. Fıstıklı baklava. Biz de yapıyoruz baklava... 'Fıstık da ekleyelim, ne olacak ki...' gibi oturup hesapladık. Şu çıktı;
 
Her şeyden önce baklava bizim için bir yan ürün. Bir kişi hakkını vererek günde ancak iki tepsi yapabiliyor. İnce ince, 40 kat açarak filan... Bunun maliyeti yüksek çıkar. Şuna kıyasla yüksek çıkar; tek ya da temel iş baklava yapmak olur ise bunun bir makinesi var. Bu makineler ile isteseniz 200 kilo yaparsanız işgücü maliyetiniz yarı yarıya düşer, isterseniz 800 kilo yaparsanız 10'da 1'ine düşer. Kazancın da boyu büyür haliyle. Bir de ambalajda bu durum var. 1000 adet baklava ambalajı satın almak ile 400.000 adet ambalaj yaptırmak arasında hayli ciddi bir maliyet farkı var. 
 
Yenibosna'da ana merkezleri. Buradan çıkıyor, dükkanlara tepsi tepsi dağıtılıyor baklavalar; buna tamam. Fakat fiyat neden 300'ü geçiyor... Oturduk her kalemini hesapladık; böldük, çarptık, topladık... El işçiliğindeki fıstıklı baklavanın her şey dahil maliyetini 110 TL olarak çıkardık. Satışını da 165 olarak düşündük. Aslında başta 150 düşündük ama el baklavası makine gibi değil... Kenar, köşe, dip filan her tepside yarım kilo kadar zayiat muhakkak veriliyor. 
 
Maliyeti bizim çıkardığımızın yarısı, satışı ise iki katı olan baklava neyi gösteriyor bilmiyorum ama bana serbest piyasa sisteminin sinir bozucu şekilde suistimal edildiğini gösteriyor. (Bu arada bizim baklava cidden şahanedir, bilen bilmeyene anlatabilir.)
 
Tereyağında da bu böyle. Listeye giren olağanüstü bir yağ var. Ardahan'dan, kendi köyümden geliyor. Resmen yıkılıyor. Kars'ın otuyla beslenmiş yerel ırkların bir avuç ama şahane sütü ile yapılır. Tevazu lüzumsuz, memleketin en iyi tereyağıdır. Vasatın altındaki tereyağlarının 180 - 200 arası gezdiği, endüstriyel muadillerinin ise 145 - 170 bandında olduğu piyasada bunun kilosu 140 Lira. 
 
Kaşar, Trakya kaşarı. Şahane koyun sütüyle, şahane de bir tuz ile ciddi sürede eskitiliyor. Tadına bayıldığım müthiş bir peynir. Uğraşıp didiniyoruz, hakikaten en güzelini yapıyoruz. En uzun süre eskitilmişini yapıyoruz. Maliyeti arta arta fiyatı kilo başı 150 Lira'ya geldi. Piyasadaki kaşarlar 180 - 205 arası fiyatlarda satılıyor. 
 
Deri tuluma, gerçek deriye yani, koyun ve keçiden peynir basıyoruz. Bunu yapan bir avuç insan kaldı. Peynircilik "Bas plastik bidona, sar naylon torbaya" çizgisinde ilerliyor. Oysa gerçek deri maksimum seviyede probiyotik üretir, peyniri değerli hale getirir... Tam olması gerektiği gibi olan, hakkını vererek yaptığımız bu peynir 145 Lira. Piyasada emsalleri (diyemeyeceklerim) 180 - 210 Lira. 
 
Süzme çiçek balı. Kovanlar senelerdir aynı alanda. Aynı ot, aynı çiçek, aynı yayla... Kafkas arılarının Ardahan'dan Gürcistan'a, sonra oradan gerisingeri kendi kovanlarına yaptığı sınır tanımaz yolculukların şahane sonucu. Harika bir baldır bu. İçeriği sağlıklıdır, tadı ile bağımlılık ve müdavimler de yaratır. :) Kocaman kiloluk kavanozlarda kilosu 170 Lira. Piyasada vasatın altı ballar binbir reklam, hava - tava - afra - tafra eşliğinde 290 - 350 Lira. 
 
Ali'nin ekmeği. Çavdarı ile, bol bol cevizi ile, mayası, fermantasyonu, dinlenmesi ile eşsiz ve mükemmel bir ekmek. Cevizlisi ayrı güzel, zeytinlisi öyle... Emsal olamayacak vasatlıkta benzerleri 50'yi çoktan geçti 60'larda dolaşıyor. Ali bunca maliyet artışından sonra fiyatını 40 Lira'ya utana sıkıla anca çıkarıyor. 
 
Doğru elbette. Maliyetler arttı. Hem de hiç tahmin etmediğiniz kadar arttı. Her yeni artış, zam ya da güncelleme sizi de vuruyor, bizi de öyle. Fiyatlara yansıması kaçınılmaz oluyor. Ama el insaf ne olur... Benim temennim budur. 
 
Hava çok soğuk. Tarhana çorbasını şiddetle tavsiye ediyorum. 
 
Bir çay bardağı kadar tarhanayı 2 su bardağı su ile ıslatın. Beklesin bu. Tencerede, tereyağında önce sarımsak, sonra 2-3 kaşık kıyma, sonra da bir kaşık salçayı iyice kavurun. Azar azar tarhanayı ekleyin. Çevirin, ısınsın iyice. Tencerenin bir kenarından azar azar kaynar suyu dökün üzerine. Elinizi çıkarmadan karıştırın. Löp löp kaynayınca tuzunu ekleyip altını kapatın. 10 dakika dinlensin, kendine gelsin. Sonra koyun kaseye, çanak çanak... Tarhana ömre bedel. Çok lezzetli. Çok da besleyici. 
 
Şimdiden afiyet olsun. 

 

Yorum Yap